"Mutlu Beyin" Kitabından Bir Pasaj: Mutlu Devreler (Alıntı - Psikoloji)







Mutluluğun başkalarına hiç çaba göstermeden geldiğine inanırsanız, bunun üzerine çalışmanızın adil olmadığını düşünürsünüz. Hayatın size yanlış yaptığını düşünürseniz bir başka kurabiyenin, içkinin, hapın ya da somurtmanın hakkınız olduğuna inanırsınız. Tüm bu yaşadıklarınızdan sonra niye kendinizi daha fazla yıpratasınız ki? Bu bir kısırdöngüdür. Bu, en sevdiğiniz teselli ödülü için kendinize hata yapılmış gibi hissetmeye devam etmektir.  

  Başkalarının sizden şanslı olduğuna inanmak kolaydır. Biz memeliler doğal olarak kendimizi başkalarıyla kıyaslarız. Fakat başka insanların hayatlarının içindeki hikâyeyi asla gerçekten bilemeyiz. Bilseydik bile, bu bizi mutlu etmezdi. Başka hayatların çetelesini tutmak sizi kendi mutlu kimyasallarınızı tetikleyecek şeyler yapmaktan alıkoyar.  


Sürekli hata ararsanız karşınızda duran doğruları bile göremezsiniz. Fakat yine de bu zihniyet şaşırtıcı derecede yaygındır. Bu düşünce şeklini gençken edinirsiniz. Öğretmenlerinizi dünyanın kötü gidişi hakkında kompozisyonlar yazarak memnun eder, kendilerini tükenmiş hisseden ebeveynlerinizi aynalarsınız.   


 Bazı insanlar kendilerini mutlu etme deneyimini hiç yaşamamıştır, çünkü başkalarının onları mutlu etme sorumluluğunu aldığı bir dünyada büyümüşlerdir. Bazı ebeveynler kendilerini hiç mutlu etmez ve çocuklarını mutlu etmek için yaşarlar. Onların çocukları başkalarının onları mutlu etmesini bekler ve bir nesil daha kendilerini memnun etmeyi öğrenmek yerine, mutsuzluğu başarısızlık işareti olarak görmeyi öğrenmiş olur.  



 Kendi mutsuzluğunuz için başkalarını/sistemi suçlamak bırakılması zor bir alışkanlıktır, çünkü anlık ödülleri vardır:  

 

Fark edilen adaletsizliğe karşı savaştığınız için kendinizi önemli hissedersiniz (serotonin). 

 

Benzer şekilde tükenmiş insanlarla bağlantı kurduğunuzu hissedersiniz (oksitosin).  


Payınıza düşen mutluğun yanlış dağıtıldığına dair kanıt arayıp bulduğunuzda heyecan hissedersiniz (dopamin).  



Hatta tükenmişliğin kanıtı olarak fiziksel acıya yer açarak endorfini bile tetikleyebilirsiniz. Hatalı hissederek mutluluk arayışı devresi kurmaya devam edersiniz.   

 Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Payınıza düşen mutluluğun yanlış bir şekilde hak etmeyenlere dağıtıldığına dair kanıt ararsanız kesinlikle bulursunuz. Fakat bu sizi sadece bir an için mutlu eder, ardından daha fazla kanıt aramanız gerekir. Mutluluğunuzun “başkaları”nda olduğuna inandığınız sürece onu yaratmak için gerekeni yapmazsınız.  


 Yeni mutlu devreler kurmaya karar verdiyseniz altı hafta sonra en mutlu insan siz olabilirsiniz. Ama olmamanız gerektiğini düşünürseniz bunu yapamazsınız. Başkalarının bunu bedavaya elde ettiğini düşünürseniz kendinizi mutluluktan mahrum etmiş olursunuz.





Yorumlar